Ana Sayfa Yaşam Sağlık Kaslar Konuşunca

Kaslar Konuşunca

Akyayla

Size desem ki ‘Yaşadığımız her şey bedenimize kaydoluyor’ ya da ‘Bedenimize kendimizle ilgili, cevabı evet ya da hayır olan bir soru sorduğumuzda şaşmaz bir doğrulukla yanıt alabiliyoruz’ ne düşünürsünüz? Size göre bu mümkün mü?

Kinesiyoloji Eğitmeni / Kezban Özgür Bektaş

Varoluş ve Ötesi dergimizin bu sayısında daha önce karşılaşmamış olanları kinesiyoloji ile tanıştırmak istedik. İlerleyen sayılarda derinleşerek yol alacağız ancak önce Kinesiyoloji’nin kelime anlamıyla başlayalım. Kinesiyoloji Latince’de hareket anlamına gelen ‘kinesis’ ve bilim anlamına gelen ‘logia’ kelimelerinin birleşiminden oluşmuştur ve ‘hareket bilimi’ anlamına gelir ve bu anlamı biraz daha derinleştirirsek ‘kas aktivitesi bilimi’ de diyebiliriz.

Zamanda biraz geriye yolculuk yaparak kinesiyolojinin ne olduğunu daha rahat anlatabiliriz. 1960’lı yılların ikinci yarısında Amerikalı fizyoterapist ve kayroprakt Dr. George Goodheart hastaları ile çalışırken, onların kendisine geliş sebeplerinden bağımsız olarak, zaman zaman kaslarının güçsüz ya da tam tersi kaslarının güçlü olduğunu fark ediyor. Bunun sebeplerini araştırırken ikinci bir şey fark ediyor. Hastaları o gün olumlu duygu, düşünce ve davranışlar içindeyseler, olumlu konulardan konuşuyorlarsa kasları güçlü ve tersi durumda yani olumsuz duygu, düşünce ve davranışlar içindeyseler ve olumsuz konuşmalar yapıyorlarsa kasları güçsüz yanıtlar veriyor. Goodheart bu farkındalık ve keşiflerden yola çıkarak kas testini bulmuş ve süreç içinde geliştirmiştir. Dr. George Goodheart çalışmaları sırasında kendisine eşlik eden Dr. John Thie ile kaslar, meridyenler (bedendeki enerji akış yolları), organlar ve duygular arasındaki yakın ilişkileri gözlemlemişlerdir.

Bu gözlemlere göre;

1. Bireyin yaşadığı olumlu ya da olumsuz her şey bedenine belli bir gerilim düzeyiyle kaydolur.

2. Duygular bedenin organizasyonunda dengesizlikler ve tıkanıklıklar yaratır ve bedenin düzgün işleyişini bozar.

3. İnsan zihin, beden, duygu ve ruh olarak bir bütündür; birinde olan değişiklik diğerlerine de yansır.

Yıllar içinde, kas testini 5000 yıllık Geleneksel Çin Tıbbı bilgileri ile harmanlayan ve kendi ilgi ve bilgi alanlarındaki tekniklerle, metotlarla birleştirenler kinesiyolojinin 12 alt dalının ortaya çıkmasına katkı sağlamışlardır.

Uygulamalı Kinesiyoloji – Dr. George Goodheart

Touch For Health – Dr. John Thie

Three in One – Dr. Gordon Stokes & Dr. Daniel Whiteside

Kinesiyoloji ile Bilinç Kalibrasyonu – Dr. David Hawkins

PSYCH-K – Rob Williams

Klinik Kinesiyoloji – Dr. Allan Beardall

Nöro Enerjetik Kinesiyoloji – Hugo Tobar

Duygusal Kinesiyoloji – Gudrun Lauterbach

Davranış Kinesiyolojisi – Dr. John Diamond

Sağlık Kinesiyolojisi – Dr. Jimmy Scott

Eğitim Kinesiyolojisi – Dr. Paul Dennison

PİKİ Bütünsel Kinesiyoloji – Nil Gün

Kinesiyoloji İle Tanışmam

Kas testinin nasıl yapıldığını, sistemin nasıl işlediğini anlatmadan önce size kinesiyoloji ile nasıl tanıştığımdan söz etmek isterim. Kendimi tanımak, anlamak ve geliştirmek için çıktığım yolculukta onlarla eğitim aldım ve çok kıymetli teknikleri öğrendim. Kinesiyoloji ile 2011 yılında tanıştım ve o günden bu yana hayatımın çok önemli bir parçası haline geldi. Yaşadığım her deneyimin bir veri olarak bedenime kaydolduğu bilgisini duyduğumda ve kas testi ile bu bilgilerin doğruluğunu ya da yanlışlığını eğitmenim ile test ettiğimizde sistemden çok etkilendim.

Kinesiyoloji eğitimlerimin başlangıç noktası Kuraldışı Akademi ve sevgili Nil Gün ile Bütünsel Kinesiyoloji oldu ve sonrasında yurt dışı kaynaklı yayınları takip ederek, online ya da yüz yüze eğitimlere katılarak her geçen gün bilgimi derinleştirdim ve derinleştirmeye de devam ediyorum. 2014 yılında da ülkemize gelen Fransız eğitmen Thierry Noens’dan Brain Gym (Eğitim Kinesiyolojisi) eğitimini aldım.

Bütünsel Kinesiyolojinin insanı zihin, beden, duygu ve ruh bütünlüğü içinde ele alması ve ayrıca bireyin kendi başına, kimseye bağımlı olmadan yapabileceği pratiklerin olması, kendi bedeni, kendi enerjisi ile iyilik halini sürdürülebilir kılması, benim için bu tekniğin hayatımın bir parçası haline gelmesinin sebebi oldu. Halen kinesiyolojinin ve alt dallarının bilinir, tanınır ve uygulanır olması için bu alanda eğitimler veriyorum, atölyeler yapıyorum.

Şimdi tekrar kinesiyolojiye ve kas testinin nasıl yapıldığına geri dönelim.

Kas Testi Nasıl Yapılır?

Kas testini uygulayan kişi, danışana bir soru sorarken veya bir açıklama yaparken farklı kas gruplarına hafif bir baskı uygular.

En iyi bilinen kas testi kol testidir: Danışan kolunu düz tutar ve terapist bileğine veya ön koluna hafifçe baskı uygular. Danışan sadece bu baskıya karşılık verir yani 10 birimlik bir baskıya 10 birimlik karşılıkla direnir. Kas testini uygulayan kişinin sorduğu soruya verilen yanıt olumlu olduğunda kas güçlüdür ve direnç gösterir. Negatif olduğunda kas serbest kalır ve direnemez. Örneğin: ‘Ayşe’nin kilo alması ilişkisindeki memnuniyetsizliğiyle mi bağlantılı?’. Eğer cevap evet ise kas tepkiyi sabit kalarak verecektir. Cevap hayır ise tam tersi kas direnemeyerek serbest kalacaktır.

Sistem Nasıl İşliyor?

Kinesiyolojinin ön kabullerinden biri yaşadığımız her şeyin bedenimize belli bir gerilim düzeyi ile kaydolduğudur. Olumlu hissettiren duygular daha az gerilim ile olumsuz hissettirenler daha çok gerilimle bedene kaydolurlar. Bu ön kabul bir yanda dursun, şimdi bir lastik hayal edin. Lastiği çekerek gerdiğinizi ve daha çok gerdiğinizi düşünün. Bir noktadan sonra lastiğin artık gerilecek mesafesi kalmadığı için ya elinizden fırlar ya da serbest kalır. Kaslarda da durum aynen bu şekilde. Lastik örneği ve ön kabul bilgisini birleştirirsek kas testinin nasıl işlediğini de ortaya koymuş oluruz.

Bizde kaydı olumlu olan bir bilgiye ait soru sorulduğunda ve kas testi için kasa baskı uygulandığında, kastaki gerilim az olduğundan (yani lastiğin hala gerilecek mesafesi var) baskı karşısında direnebiliyor ve biz cevabın EVET olduğunu anlıyoruz. Tersi durumda; bizde kaydı olumsuz olan bir bilgiye ait soru sorulduğunda ve kas testi için kasa baskı uygulandığında kastaki gerilim fazla olduğu için (yani lastiğin artık gerilecek mesafesi yok) baskı karşısında direnemiyor, kendini bırakıyor ve biz cevabın HAYIR olduğunu anlıyoruz.

Kas testini kendi kendimize de uygulayabilmenin yöntemleri mevcut. Bu yöntemleri, kas testi ile hangi konularda ve nasıl sorulara yanıt bulabileceğimizi ve konunun püf noktalarını gelecek sayıya bırakalım.

Bir sonraki sayıda buluşmak dileğiyle…

Dergi