Ana Sayfa Spiritüalite Sığınaklar Yapılıyor Atlantis Olayı Kapıda Mı?

Sığınaklar Yapılıyor Atlantis Olayı Kapıda Mı?

Sığınaklar Yapılıyor Atlantis Olayı Kapıda Mı?
Akyayla

Pek çok insan gizli kalmış bilgileri tekrar elde etmek için hatırlamaya ve hatırlatmaya çalışıyor. Hatırladıkları şeylerden şüphe duymayanlar yapabilecekleri sığınakları yapıyor ve tüm tedbirleri alıp felaketin gelmekte olduğunun hazırlığını yapıyorlar. O zaman soru şu; Atlantis olayı şimdiki zaman kavramında tekrarlanıyor mu?

Hazırlayan: Nilüfer İyisoy Demir

Batık kıta Atlantis’in öyküsü günümüzde yeniden aktüel oldu bu konuda birçok kitap ve makale yazılıyor, seminerler tartışmalar yapılıyor. Bu anlamda Atlantis Miti bugünkü durumumuza ilişkin bilgiler edinip çözüm yolları geliştirmemize yarayacak bir anlatıdır. Bu anlatıya göre Atlantis’te yaşayan insanlar ve teknoloji ile imkânlar çok gelişkindi dünyanın yapısını değişikliğe uğratacak bilgi ve tekniklere sahiptiler ama güçlerini aşırı önemsemeye başladılar. Tekniklerini kullanarak dünyanın yapısını öyle etkilediler ki uyum ve denge kalmadı. Bu da Atlantis’in sonunu getirdi.

Ad kavmi ile Atlantis mitindeki benzerlikler dikkat çekiyor

Günümüzde de benzer bir durumla karşı karşıya değil miyiz? Atlantis mitine bu açıdan baktığımızda böyle bir ülkenin tarihte gerçekten var olup olmadığı önemli değildir kaldı ki Kur’an-ı Kerim’de Ad kavmini anlatırken bazılarına göre yaşayışları ve üstün nitelikleri ve neden yok oldukları bahsinde Atlantis mitindeki benzerlikler dikkat çekiyor. Atlantis’in son döneminde dünyanın titreşimini potansiyelini değiştirmeye yönelik deneylere girişilmişti; bazı varlıklarda hayvanlar ve az gelişmiş insanların genetik ve bedensel yapısını değiştirecek deneylere kalkıştılar.

Dünya bu enerji sıçramalarını kaldırabilir mi?

Bu girişimlerin çapı büyüdükçe uyarıcı sesler de çıkmaya başladı tedbirli ve dikkatli olma çağrıları duyuldu. Kuvvetler arasındaki uyumsuzluk çok artsa da özellikle enerjinin kontrol edilemez şekilde serbest kalması halinde dünyanın enerji sıçramalarını kaldıramayacağı hatta gezegenin parçalanma tehlikesiyle karşılaşabileceği ileri sürüldü. Böylece bilim, araştırma teknik ve şifa dünyasını ikiye ayıran bir bölünme oldu. Bir yanda tekniğe ve dünyaya hakim olabileceğini düşünüp deneylere ne pahasına olursa olsun devam etmek isteyenler bulunuyordu. Diğer yandan ise yavaş bir büyümeyi tedbirli ve dikkatli olmayı savunanlar vardı.

Atlantis olayı şimdiki zaman kavramında tekrarlanıyor mu?

Çatışma gittikçe şiddetlendi hiyerarşik bir düzen yüzünden uzlaşma sağlanamadı. Yüksek düzeyde titreşim enerjileri ile yapılan deneyler sonunda dünyada öyle etkili bir enerji patlamasına yol açtı ki muazzam bir doğa felaketi oluştu. Depremler, yanardağ patlamaları ve devasa dalgalar Atlantis’i paramparça etti ve orada yaşayanların çoğu öldü. Sonuç itibariyle yıkıma yol açan neden, bu uç görüşlü ve güçlü iki eğilim arasındaki gerginlikti. Eğer birlikte hareket etselerdi, deneylerin etkilerini dengelemek mümkün olacaktı. Bir şekilde gerçekliği tam olarak kanıtlanamasa da Atlantis’in olayı şimdiki zaman kavramında tekrarlanıyor gibi. Bir dizi başka kültürün takvimi de tam şu içinde bulunduğumuz zamanı bir kırılma ve dönüşüm dönemi olarak niteliyor.

“Pek çok insan gizli kalmış bilgileri tekrar elde etmek için hatırlamaya ve hatırlatmaya çalışıyor”

Dolayısıyla dönüşüm evresini kuvvetle destekleyecek yüksek titreşim yüzeylerinden olan bilgiye ve yeteneklere erişimi bulunan ruhlar, tıpkı Atlantis sonrasındaki gibi bir meydan okuma ile karşı karşıyalar. Nitekim pek çok insan gizli kalmış bilgileri tekrar elde etmek için hatırlamaya ve hatırlatmaya çalışıyor. Belli teknikleri ve yolları arıyor. Düş kırıklığı içinde hatırladıkları şeylerden şüphe duyuyorlar. Şüphe duymayanlar ise olabilecek felaketin karşısında yapabilecekleri tüm sığınakları ve tedbirleri alıp felaketin gelmekte olduğunun hazırlığını yapıyorlar. Sadece kendi yolunun doğru olduğunda diretmek her zaman karşımıza çıkan bir tehlikedir. Ruh Miti Atlantis’e inansak da inanmasak da!

Dergi